Hepimizin bildiği gibi teknoloji sıklıkla yeni sürprizlerle gelir. Bu sürprizlerden yeni sayılabilecek biri de Metaverse evrenidir. Facebook’un adını Meta olarak değiştirmesi ve birçok teknoloji devinin Metaverse evreni için yatırım yaptığını açıklaması ile Metaverse son dönemin en çok konuşulan konularından biri oldu. Peki metaverse kavramını ve bu konuda atılan adımları hiç merak ettiniz mi? Sizce bu adımlar sağlık alanında da yeni bir teknoloji dönemine geçiş anlamına mı geliyor? Araştırma yazımda sizlerle bu soruların cevaplarını arayacağım.
Metaverse Nedir?
Bu kavramın tarihçesine baktığımızda birçoğumuz yakın tarihleri görmeyi beklese de metaverse kavramından ilk olarak 1992 yılında Neal Stephenson tarafından yayınlanan “Snow Crash” romanında bahsedildi. Romanda gerçek insanların avatarlarının bulunduğu üç boyutlu evrene verilen isim olan Metaverse bilim kurgu sektöründe de hakkında birçok film yapılmış bir ütopyaydı. Metaverse’ın bilim kurgu sektöründe en yakın zamanlı örneği ise aynı isimli kitabından uyarlanmış Ready Player One isimli filmdir. Bu filmde insanlar gerçek dünyada yaptıkları aktiviteleri OASIS adı verilen metaverse evreninde de yapabiliyordu. Kelime anlamı olarak mutluluk veren sığınak, güvenli yer gibi anlamlara gelen OASIS, filmde her yere gidebileceğiniz, her şeyi yapabileceğiniz ve herhangi biri olabileceğiniz bir sanal dünya olarak betimlenmiştir. Bu sanal dünyada tek sınır kendi hayal gücünüzdür. Peki bilim kurgu filmlerinde bir ütopya veya distopya olarak gördüğümüz bu kavram teknolojinin bize getireceği yeni internet alanı olabilir mi?
Meta (Facebook) tarafından sosyal bağlantının bir sonraki evrimi olarak tanımlananMetaverse kavramını iyi anlayabilmek için önce kelimenin kökenini anlamak gereklidir. Metaverse kelimesi Yunanca’da öte anlamına gelen “Meta” ve İngilizce’de evren anlamına gelen “Universe” kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Kelimeleri birleştirdiğimizde “Evrenin Ötesi” anlamına gelen bu kavram, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik ile pekiştirilmiş tüm dijital dünyaların bir araya gelmesiyle oluşturulan kolektif bir sanal paylaşım alanıdır. Bu paylaşım alanında gerçek dünyada yapılabilen birçok şey, yalnızca kulaklık ve sanal gerçeklik gözlüğünden oluşan ekipman kitiyle sanal ortamda üç boyutlu şekilde yapılabilecektir. Çoğunlukla bilgisayar oyunları için kullanılan mevcut sanal gerçeklikten farklı olarak, avatar yaratılarak girilen kurgusal metaverse evreninde; kişi iş yapabilir, oyun oynayabilir, sinema salonuna gidebilir hatta bir konsere bile katılabilir. Bu tanımlar bize çok uzak gelse de teknoloji şirketleri metaverse alanındaki çalışmalarına uzun zaman önce başladılar.
Metaverse Alanında Yapılan Çalışmalar
1- Sanal Gerçeklik (VR) Gözlükleri
VR gözlükler en basit tanımıyla sanal gerçeklik ortamları için hazırlanmış ekipmanlardır. VR gözlükler, Metaverse gibi sanal gerçeklik ortamlarının içerisinde hissetmek, bu sanal ortamlarda günlük faaliyetler yapmak, hatta günlük hayatta asla yapamayacağımız aktiveleri bile gerçekleştirmek amacıyla kullanılan teknolojik araçlardır. Derinlik algısı yaratmak amacıyla iki farklı göze iki farklı görüntü gönderme prensibiyle çalışırlar. Dijital dünya deneyiminizi tamamen farklılaştıracak olan VR gözlüklerle başınızı her hareket ettirdiğinizde etrafınızdaki dünyanın da hareket etmesiyle zihinsel ve fiziksel olarak kendinizi bu evrenin içinde hissedebilirsiniz. Genellikle oyun dünyasında kullanılan sanal gerçeklik gözlüklerinin kullanım alanı günümüz dünyasında oyun dünyasının ötesine taşındı. Eğitim, turizm, inşaat, mimarlık ve hatta sağlıkta bile kullanım alanı olan VR gözlükler, Metaverse dünyası için giriş anahtarı niteliğine sahip ekipmanlardır. Basit bir VR gözlük olarak da düşünebileceğiniz Meta (Facebook) tarafından üretilen Oculus Quest 2’yi diğer VR gözlüklerden ayıran önemli noktalardan biri bilgisayarla bağlantıya ihtiyaç duymadan sadece VR gözlükle ve kontrolörler ile girebileceğiniz Horizon World sanal ortamına sahip olmasıdır.
2- Horizon World
Horizon World, en kısa tanımı ile içinde bulunduğunuz üç boyutlu ortamın VR gözlük aracılığı ile dönüştüğü yeni sanal ortamdır. Bu sanal ortama girebilmek için VR gözlüğü taktıktan sonra kontrolörler ile bulunduğunuz üç boyutlu gerçek ortamı tanıtıp gerçek alanda kullanacağınız kısmı belirlemeniz gerekiyor. Oyun alanınızı belirledikten sonra Horizon Home adı verilen sanal gerçeklik evrenindeki evinize giriş yapabilirsiniz. Evinize giriş yaptıktan sonra evinizde dinlenebilir, evinizi düzenleyebilir ya da karşınıza çıkan kütüphane ekranının yardımıyla yapmak istediğiniz tüm aktivitelere erişebilirsiniz. Horizon dünyasında yarattığınız avatarınız ile oyun oynayabilir, uçak sürebilir, başka sanal dünyaları gezebilir, yeni bir sanal dünya yaratabilir, arkadaşlarınızla 3 boyutlu sanal bir ortamda sosyalleşebilir, toplantılarınızı kilometlerce uzakta olsanız da aynı sanal oda içerisinde 3 boyutlu olarak yapabilirsiniz. Hatta bunu bir adım öteye taşıyarak artık mesleklerimizi bile Horizon World evreninde icra edebileceğimizi düşünüyorum. Örneğin NFT ile satın alınmış en pahalı eser olan Everydays – The First 500 Days (69.300.000 $) adlı eserin de yer alacağı sanal bir sergi açmayı planlayan Metakovan takma adlı alıcı, Metaverse evreninde yaratılacak bu sanal sergi salonunu gerçek mimarlara tasarlattırıyor.
3- Horizon Workrooms
Pandemi süreciyle birlikte evden çalışma hepimiz için alışılageldik bir olay haline gelmeye başladı. Peki, kilometlerce uzakta olsak da aynı odanın içinde belki de aynı kağıda veya yazı tahtasına yazarak çalışamaz mıyız? Horizon Workrooms ile bu istek ulaşılamaz değil. VR gözlük ile giriş yapacağımız bu sanal ofis ortamına avatarımız ile birlikte masamızı, klavyemizi ve bilgisayarımızı da getirmek mümkün. Ellerinizi rahatça kullanabileceğiniz bu ofis ortamında kontrolör ile beyaz tahtaya yazılar yazabilir, avatar olarak sizinle aynı odada bulunan iş arkadaşlarınızla fikir alışverişi yapabilir ve sanal odanızı ihtiyacınıza yönelik yapılandırabilirsiniz. Kontrolörler dışında ellerinizi de rahatça nesneleri hareket ettirmek, klavyenizi kullanmak gibi işlemlerde kullanabilirsiniz. Bu özellik size daha gerçekçi bir sanal gerçeklik ortamı sağlar. Bunların dışında avatarlar ve uzamsal ses sistemiyle de aynı odada birlikte olduğunuzu daha net hissedebilirsiniz.
4- Dokunsal Eldiven Araştırmaları
Sanal dünyada görme duyumuzu neredeyse gerçek dünyadaki kadar etkili kullanabiliyoruz, peki ya dokunma duyusu? Elbette kontrolörler -veya bazen elimiz- ile sanal dünyada da eşyaları hareket ettirebiliyor, bir nevi onlara dokunabiliyoruz fakat dokunduğumuz eşyaları hissedemiyoruz. Sanal dünyayı daha hissedilebilir hale getirmek isteyen Meta, Reality Lab Araştırma Ekipleri ile birlikte yeni bir proje üstünde çalışıyor. “Dokunsal Eldiven” adını verdikleri bu projenin asıl amacı sanal dünyaya dokunmayı sağlamaktır. Sanal dünyaya dokunmaktan kastım elinize aldığınız objenin yüzeyindeki pürüzleri, kenarlarındaki keskinlikleri gibi birçok özelliğini hissedebilmenizdir. Reality Lab Araştırma Ekibi bu hissi sanal dünyada yaşatabilmek için doku, basınç ve titreşim dahil olmak üzere sanal dünyalarda bir dizi duyuyu yeniden üretebilen rahat ve özelleştirilebilir eldivenleri üretmek için çalışmalar yürütüyor. Çalışmalarının çok başında olmalarına rağmen Reality Lab Araştırma Ekibi; robotikte mümkün olanın sınırlarını zorlayarak, tamamen yeni malzemeler ve üretim süreçleri icat ederek yeni tekniklere ve teknolojilere öncülük ediyorlar. Şu an için her ne kadar uzak görünse de günün birinde sanal dünyada arkadaşımızın avatarı ile bir pasta yaparken pastanın malzemelerinin dokusunu hissedecek olmamız düşüncesi gerçekten çok heyecan verici geliyor.
Sağlık Alanında Metaverse Geleceği
Metaverse ile ilgili gelişmelerden çıkardığım sonuca göre Metaverse belki yakın zamanda değil ama elbet bir gün internetin yeni çağını oluşturacak ve nasıl şu an internete adapte olduysak bu sanal evrene de adapte olacak ve günlük hayatın rutini haline getireceğiz.
Peki günlük hayatın rutini olacağını düşündüğüm bu evrendeki gelişmelerden sağlık alanı da etkilenmeyecek mi? Tabi ki de etkilenecek. Günümüzde bile Metaverse evreninin temel taşlarından olan sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini kullanan sağlık alanının Metaverse evreninden etkilenmemesi kaçınılmazdır. Sağlık alanında metaverse geleceğinden bahsedebilmek için sağlık alanında günümüz teknolojileri iyi anlamamız gerekir. Gelin günümüz teknolojilerini bir de sağlık alanındaki kullanımları açısından değerlendirelim.
Sağlıkta Yapay Zeka, Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik Teknolojileri
VR gözlükleri anlatırken sanal gerçeklik kavramının sadece oyun dünyasından ibaret olmadığına, sağlık alanında da kullanım alanı olduğuna değinmiştim. Benzer şekilde oyun dünyasında sıklıkla kullanılan artırılmış gerçeklik teknolojisi de günümüzde sağlık dünyasının yapıtaşlarından biri. Artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisi, sanal ve fiziksel dünya arasındaki boşluğu doldurarak, mevcut bir ortamın üstüne dijital katmanların eklenmesidir. Öyle ki, bir cihazın kamerasını kullanarak, AR deneyimi sunmak için ekranda grafik, ses ve video gibi dijital içerikler görüntülenir. VR deneyiminin aksine, AR farklı bir dünya yaratmak değildir. Bunun yerine, yakın çevreniz üzerine inşa edilmiş sanal bileşenlerden oluşur. Peki bu teknolojilerin sağlık alanında kullanım alanları nedir? Gelin günümüzdeki kullanımlarını birkaç örnekle inceleyelim.
Sağlık Çalışanları Eğitimi
Yapılan araştırmalar, departmandan bağımsız olarak VR destekli eğitim sisteminin geleneksel eğitimden çok daha etkili olduğunu gösteriyor. Özellikle uygulamalı eğitimlerde uygulamanın zorluğunu minimuma indiriyor, yaşanması zor deneyimleri kolayca yaşatabiliyor. Örneğin tıp eğitiminde öğrencilerin beceri ve deneyim kazanmak için hastanelerde staj yapmaları gerekir. Fakat her ne kadar uzun bir staj yapsalar da deneyimlemeleri gereken tüm olasılıklarla karşılaşmaları çok zordur. VR gözlükler sayesinde girilen bilgisayar destekli, dokunsal geri bildirimli VR simülatör eğitim sistemi ile kazanılan tıbbi deneyimler geleneksel eğitimden daha çeşitlidir. Öğrenciler deneyimlemek istediği tıbbi olayları Metaverse evreninde yaratabilir ve bu tıbbi olaylar ile ilgili deneyim kazanabilirler. Bunun dışında eğitimde AR teknolojilerinin kullanımı da çok yaygındır. Örneğin Microsoft ve Cleveland Clinic tarafından insan vücudunu kolay ve etkili bir şekilde görselleştirmek için kullanılan HoloAnatomy uygulaması, insan organizmasının biyolojisine güncel bir bakış açısı sunuyor. Tıp eğitiminde devrim olacak bu uygulama sayesinde tıp öğrencileri 2 boyutlu resimler yerine 3 boyutlu insan vücudu hologramı üzerinde çalışabilecekler.
Sağlık alanında bir diğer örnek ise VR tabanlı eczacılık eğitimleridir. Bu eğitimlerden en bilineni yirmiden fazla simülasyon ve yüzden fazla ürün eğitimi içeren FarmaVR uygulamasıdır. VR gözlük teknolojisi sayesinde üretilen bu uygulamada 3 boyutlu bir eczane ortamında simülasyon yoluyla eğitim alabilir, eczane yönetimi ve hasta iletişimi konusunda gerçek deneyimlerle kendinizi geliştirebilirsiniz.
Teşhis ve Tedavi
Hastalıkların teşhis ve tedavisini kolaylaştırmak adına kullanılan yapay zeka, AR ve VR teknolojileri sağlık alanının en önemli yardımcılarından biri haline gelmeye başladı. İşte teşhis ve tedavide kullanılan bazı teknolojiler:
- Medsight Tech
Medsight Tech isimli şirket tümörlerin teşhisini kolaylaştırmak amacıyla tümörlerin 3 boyutlu rekonstrüksiyonlarını oluşturmak için AR kullanmanın fizibilitesini test eden bir yazılım geliştirdi. Bu yazılımın temel amacı herhangi bir radyasyona maruz kalmadan röntgen görüntülerinin alınabilmesi ve gözle görülebilir olmasıdır. Geliştirilen bu sistem şimdiye dek cilt ve cilt altı, baş ve boyun, gastrointestinal kanal, endokrin ve diğer retroperitoneal patolojiler gibi hastalar için test edildi.
- Echopixel
California merkezli bir şirket tarafından üretilen Echopixel, cerrahi planlama ve görüntü rehberli tedavi uygulamalarını geliştirmek amaçlı tasarlanmıştır. Echopixel sayesinde radyologların, kardiyologların, pediatrik kardiyologların ve nöro-odyologların medikal görüntü veri setlerini kullanarak hastaya özgü anatomiyi üç boyutlu olarak görebilmesi sağlanmıştır.
- Accuvein
Hepimiz hayatımızda bir kere de olsa hemşirenin intravenöz uygulama için damar yolu açmaya çalışırken damarı bulamamasından kaynaklı sıkıntı yaşamışızdır. İşte Accuvein uygulaması ile bu problem oldukça azaldı. Artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanan bu uygulama sayesinde hemşireler ve doktorlar hastanın vücudundaki damarları gösteren bir tarayıcıyla kolayca damarı bulabiliyorlar. 10 milyondan fazla hasta üzerinde kullanılan uygulama, ilk denemede 3.5x’lik bir damarı bile bulmayı olası hale getiriyor.
- Brain Power
Massachusetts merkezli teknoloji şirketi tarafından üretilen bu teknoloji otizmli hastalar için gerçekten bir umut ışığı konumundadır. Sinirbilim teknolojisinin giyilebilir uygulamaları ile ilgilenen bu şirketin amacı otizmli hastalara yaşam becerilerini öğretebilmektir. Yaptıkları özelleştirilmiş geri bildirim sağlayan güçlü veri toplama araçları içeren “Powered Brain” yazılımı otizmli hastaların sosyal becerilerine, dillerine ve olumlu davranışlarına büyük destek sağlıyor.
- Aira
İsmini İngilizcesi Artificial Intelligence (AI) olan yapay zeka teknolojisinin kısaltması olan AI ve Eski Mısır mitolojisindeki Ra’nın gözü anlamına gelen Ra kelimelerinin birleşiminden alan Aira, görme engellilere çözümler sunan bir start-up’tır. Engellilerin bağımsız bir yaşam sürmesini amaçlayan ekip; çevreyi kullanıcıya tanımlamak, metni okumak, yüzleri tanımak veya engeller hakkında bilgi vermek için derin öğrenme algoritmaları kullanmaktadır. Bir çift akıllı gözlük veya bir telefon kamerası kullanarak, sistem görme engelli bir kişinin gerçek zamanda ne gördüğünü algılar ve daha sonra kişiye bu bilgileri aktarır.
Tıbbi Bakım
Tıbbi işlemler her yaş grubu için ağrı, korku, kaygı ve anksiyete kaynağıdır. Özellikle çocuklarda, tıbbi ya da cerrahi işlem gibi süreçler karışık ve stresli olmakla birlikte korku ve endişe yaratabilmektedir. Bu tarz tıbbi ya da cerrahi işlemlerden önce farmakolojik yöntemler kullanılabildiği gibi farmakolojik olmayan yöntemler de kullanılabilir. Farmakolojik olmayan yöntemler arasında dikkati başka yöne çekme işlemi sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Özellikle dikkati başka yöne çekme konusunda VR teknolojilerden yararlanılır. Nitekim VR’ın pediatrik hastalarda kullanılmasına yönelik yapılan sistematik bir derlemede, “VR kullanımının farmakolojik olmayan ağrıyı azaltma yöntemlerinden biri olduğu” sonucuna varmıştır. Bunun dışında yapılan çalışmalar VR kullanımının aşı uygulamaları, yanık yara bakımı, pansuman gibi hemşirelik girişimlerinin yanı sıra diş tedavisi veya rehabilitasyon hizmetleri gibi işlemlerde de ağrı, korku ve anksiyetenin azaltmasında etkili bir yöntem olduğunu doğrulamıştır. Bahsedilen akut ağrıların dışında kronik ağrılar için de VR teknolojileri kullanılıyor. Brennan M. Spiegel ve ekibi; gastrointestinal, kardiyak, nörolojik ve cerrahi sonrası kronik ağrı çeken hastalar üzerinde yaptıkları deneyle sanal gerçeklik ortamında yapılan aktivitelerin kronik ağrılarda da etkili olduğunu kanıtlamışlardır.
Sağlık Alanında Metaverse Geleceği
Yukarda verilen bu örnekler sağlık alanındaki kullanımın sadece bir kısmı olsa da teknolojik değişimlerin sağlık alanındaki etkilerini çok net görebileceğimiz örneklerdir. Bu örneklerden ve metaverse hakkındaki bilgilerden yola çıkarak sağlık alanında yaşanacak yeni teknolojileri yorumlamak çok da ütopik bir yaklaşım değildir. Gelin birlikte gelecekteki sağlık sektörüne metaverse evreninden bakalım.
Hâlihazırda sağlık eğitiminde kullanılan VR, AR ve AI önümüzdeki yıllarda metaverse ile çok daha ileri boyutlara taşınacak. Pandemi sürecinde hepimizin mağdur olduğu uzaktan eğitim metaverse evreni ile uygulamalı eğitimlerin bile temeli olacak. Nasıl mı? Bahsettiğim Horizon Workrooms yani sanal toplantı odaları bizler için yeni derslikler haline gelecek ve gerçek dünyadaki sınıf ortamında yaşadığımız sorunların birçoğu ortadan kalkacak. Başta sağlık eğitimleri olmak üzere uygulamalı eğitimlerin gerçekleştirilmesi hem biz öğrenciler hem de akademisyenler için yorucu süreçler. Bir laboratuvar ortamında veya ameliyathanelerde yaşanabilecek riskler düşünüldüğünde Metaverse evreninde bu ortamları yaratmak ve riski minimuma indirerek bu deneyimleri gerçeğe yakın bir deneyimle yaşamak faydalı bir pratik sağlayacaktır. Buna ek olarak 2B olarak gördüğümüz birçok ders materyalinin, özellikle insan anatomisinin 3B halini görmek eğitimin verimliliği açısından da katkılı olacaktır. Hatta bu 3 boyutluluğu daha da ileriye taşıyarak kendimizi bir insan anatomisinin içinde gezerken bulabileceğimiz düşüncesi bana çok da uzak gelmiyor.
Metaverse’ın oyunlaştırma teknikleri ile sağlık hizmeti sağlayıcıları ile hastaları bir araya getirmek ve toplum sağlığı ile ilgili konuların paylaşılması çok daha kolay olacak. Örneğin toplum sağlığı ile ilgili bir konuda birçok ili ve ilçeyi gezerek eğitimler vermek zorunda kalmadan milyonlarca kişinin katılım sağlayabileceği sanal bir dünyada bu eğitimler yapılabilir. Hatta hastalıkları oluşmadan önleme adına oyunlaştırma teknikleri ile bu hastalığa yakalanmadan hastalığı deneyimleyebilir ve empati kurma gücümüzü geliştirebiliriz. Bahsettiğim sanal dünyalarda sadece hasta-sağlık personeli iletişimini değil sağlık personellerinin kendi arasındaki iletişimleri de artırabiliriz. Örneğin günümüz teknolojisinde belli kişi sınırı olan küresel eğitimler, kişi sınırı olmadan sanal bir ortamda eş zamanlı olarak yürütülebilir.
Sağlık alanındaki güncel teknolojik uygulamaları anlatırken bahsettiğim AR tabanlı bir yazılım olan Medsight Tech’in metaverse evreninde gelişmiş halinin şu şekilde olacağını öngörüyorum: Şu an için tümörlerin 3 boyutlu rekonstrüksiyonlarını radyasyona maruz kalmadan oluşturmak için kullanılan uygulama metaverse ile görüntülenen tümörlerin yapısının değiştirilmesi ve uygulanan tedavinin tümör üstünde yaratacağı değişiklikleri görmek için kullanılabilir.
Dünya genelinde büyük bir sorun haline gelmeye başlayan obezite, birçok hastalığın da tetikçisidir. Sağlıksız beslenmenin dışında yetersiz fiziksel aktivitenin neden olduğu obezite, metaverse evreninde sağlıklı yaşam ve fiziksel aktivite gerektiren oyunlaştırma teknikleri ile azaltılabilir.
Günümüzde kullanımı yaygınlaşan kişiselleştirilmiş sağlık uygulamaları metaverse evreni ile birleştirildiğinde erken teşhis açısından önemli bir adım atılmış olacağını düşünüyorum. Kişiselleştirilmiş sağlık asistanlarımızı metaverse evreni ile eşleştirdiğimizde sağlık danışanımızla anlık olarak sağlık verilerimizi paylaşabilir, doktor kontrollerimizi metaverse evreni üzerinde gerçekleştirebilir, doktorumuz ile saniyesinde paylaşabileceğimiz sağlık asistanı verileri ve semptomlar sayesinde birçok test sonucunu beklemeden teşhisimizi öğrenebiliriz.
Tüm bu varsayımlarımın hepsi gerçekleşmese bile teknolojinin gelişmesi ve internetin evrimleşmesiyle birlikte sağlık alanında benzer gelişmelerin yaşanacak olması kaçınılmazdır.
Ekin ÇİÇEK
Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Pharmaino Marketing Intern
REFERANSLAR
Şeyda BİNAY YAZ, Hatice BAL YILMAZ. Pediatrik Hastalara Yönelik Tıbbi İşlemlerde Sanal Gerçeklik Kullanımının Etkileri: Literatür İncelemesi, GÜSBD 2021; 10(1): 138-143
Mustafa Bahadır Can Balcı, Tuncay Taş, Aydın İsmet Hazar, Memduh Aydın, Özkan Onuk, Basri Çakırolu, Onur Fikri, Arif Özkan, Barış Nuhoğlu (2014). Applicability And Effectiveness of Virtual Reality Simulator Training in Urologic Surgery: A Double-Blind Randomised Study, Nobel Medicus, 10(2): 66-71
Kyaw BM, Saxena N, Posadzki P, Vseteckova J, Nikolaou CK, George PP, Divakar U, Masiello I, Kononowicz AA, Zary N, Tudor Car L (2019). Virtual Reality for Health Professions Education: Systematic Review and Meta-Analysis by the Digital Health Education Collaboration, Journal of Medical Internet Research, 1438-8871, 21(1)
Shakarishvili, George (2019). Virtual reality technology for experiential learning in global health training curricula: a prototype for testing, The Lancet Global Health 7(1): 27-58
Şenol Demirci (2018). Virtual Reality Technologies in Health Care, İnönü Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Dergisi, ISSN: 2147-7892, 6(1): 35-46