Fitoterapi ve Yapay Zeka

Fitoterapi ve Yapay Zeka

Fitoterapi dünya genelinde üzerinde çok uzun yıllar önce çalışılmaya başlanan ve yatırımların önemli bir kısmını barındıran bir alandır. Fitoterapi, bu kadar yatırım ve araştırmaya rağmen gizemi henüz kaybolmuş bir alan değildir. Bu alanı daha yakından inceleyecek olduğumuzda buna şaşırmamak gerekir. Gizemini korumasına neden olan sebeplere bakacak olursak karşımıza bazı parametreler* çıkacaktır. Bitkisel tıpta bilgi için geçerli bir temel oluşturmak için bilimsel geçerliliğin iki yönünün dengelenmesi gerekmektedir: iç ve dış geçerlilik. İç geçerlilik, araştırmanın kontrollü koşullar altında bir müdahale ile bir sonuç arasındaki varsayımsal ilişkilerin güvenilir bir şekilde test edilmesidir. Dış geçerlilik ise araştırma sonuçlarının ve çalışmasının deneysel koşulları dışındaki hedef bir nüfusa uygulanabilirliğini ifade eder.

İç ve dış geçerlilik arasındaki bu gerilim, parainfluenza virüsü enfeksiyonunun önlenmesi için Echinacea angustifolia ekstresinin yakın tarihli bir bitkisel ilaç denemesi ile gösterilebilir. Bu çalışma titiz deney koşulları altında yürütüldü ancak birçok bitki uzmanı, çalışma koşularının bu bitkilerin aslında nasıl kullanıldığını yansıtmadığını belirtti. Bu gibi geçersiz tedavi denemesi sonuçları, araştırmanın dış geçerliliği hakkında bazı sorular sormaktadır. Bitkisel ilaç gerçekten etkisiz miydi; yoksa deney, bitkinin “gerçek dünya” pratiğindeki kullanımını yansıtmadı mı? Bitkisel ilaçlarda bitki kaynağı, hazırlanması, dozu ve endikasyonu da dahil olmak üzere bitkisel ilaç uygulamalarında kullanılma biçiminde büyük farklılıklar vardır. Çünkü geleneksel bitkisel ilaç kullanıcıları kontrolsüz ve ilaçları standardizasyondan yoksun olabileceğinden resmi, yapılandırılmış ve yüksek düzeyde izlenen bir deneyden elde edilen sonuçların bitkisel ilaçların günümüzde kullanımına genellemek zor olabilir.  

Toplum sağlığı merkezlerinde tedavi görmek isteyen 318 Latin hastadan toplanan verilere göre tıbbi bitki kullanan ve kullanmayan hastalar arasındaki farkları karşılaştırmak için Fisher’ın kesin testi kullanıldı. Ankete katılanların %90’ı tıbbi bitki kullandığını bildirdi. Tıbbi bitki kullanan katılımcıların %74,8’i bitkisel kullanımlarını sağlık personellerine hiç açıklamadığını bildirmiş. Sağlık personellerine açıklama yapanların sadece %31’i bitkisel ilaç kullanımı hakkında olumlu bir tepki aldığını bildirdi.

Dünya genelinde farklı deney sonuçlarından yaptığımız çıkarımlara bakacak olursak bitkisel tedavi hakkında yetersiz bilgi alınması, doğru bilgiye ulaşmanın önüne geçen bilgi kirliliği, yeterince geri dönüş olmaması ve hastaların geri dönüş yapacak yetkin uzmanı yeterince bulamaması, drogların hiçbir şekilde standardize edilememesi en temel sorunlardır. Günümüzde bu sorunları çözmek için farklı çözüm önerileri geliştirilmekte ancak yetersiz kalmaktadır. Biz ise bu sorunların önüne geçmeyi hedeflerken yeni bir bakış açısı ele alalım, Yapay Zeka.  

Peki Yapay Zeka nedir, nerelerde kullanılır, avantajları nelerdir? En basit ifadeyle Yapay Zeka (AI), görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgilere göre yinelemeli olarak kendilerini iyileştirebilen sistemler veya makineler anlamına gelir. Yapay Zekanın temel ilkesi, insanların nasıl algıladığını ve tepki verdiğini taklit etmek ve ardından aşmaktır. Hızla inovasyonun temel taşı haline gelmektedir. Yapay Zekanın sunduğu pek çok özellik maliyetlerin düşürülmesini, risklerin azaltılmasını, pazara giriş süresinin hızlandırılmasını ve çok daha fazlasını sağlayabilir. Aynı zamanda bulut ortamında yüksek miktarda bilgi işlem gücü, uygun fiyatlı ve yüksek performanslı bilgi işlem gücü anlamına gelmektedir. Bu nedenlerden dolayı çok sayıda kuruluş yapay zekayı işletme genelinde bir öncelik haline getirmektedir. Ancak Yapay Zekanın doğru tahminlerde bulunabilmesi için çok miktarda veri ile eğitilmesi gerekir. Doğru ve yeterli verilerin toplanması her zaman mümkün olmaktadır bu da fitoterapi gibi bazı alanlarda çok büyük dezavantajdır ve bu verilerle Yapay Zekanın eğitilmesi de ayrı bir iş gücüdür.

Peki Yapay Zeka kuruluşlarda hangi amaçlar ile kullanılmaktadır? Yapay Zeka en çok güvenlik ihlallerini tespit etmek ve engellemek, kullanıcıların teknoloji sorunlarını çözmek, üretim yönetimi çalışmalarını azaltmak, onaylanmış satıcıların kullanımında şirket içi uyumu ölçmek için kullanılmaktadır. Ancak şuan bile başka birçok alanda kullanılmakta olan Yapay Zekayı nerede ve nasıl kullanacağımız tamamen bizim elimizde.

Birçok alanda farklı şekillerde kullanılan bu teknoloji fitoterapide kullanılsaydı neler olurdu, hiç düşündünüz mü? Bize ne gibi avantajlar sağlardı, hangi sorunların çözümünde bize yardımcı olabilirdi? Hadi şimdi bunları düşünelim biraz. Öncelikle fitoterapide en önemli problemlerden biri olan yetersiz ve yanlış bilgi, Yapay Zeka bize nasıl yardım edebilir? Doğru bilgiye ulaşmak ve var olan bilgi kirliliğinden korunmak birçok kişiyi zorlamaktadır, Yapay Zekamızı eğittikten sonra son derece sadeleştirilmiş bir tasarım ile herkese hitap eden, her kullanıcının rahatlıkla kullanabileceği bir uygulama tasarlanabilir. Bir kullanıcı uygulamaya giriş yaptıktan sonra istenen bitkisel ilaç baz alınarak bitkinin hangi kısmının kullanılacağı, nasıl hazırlanması gerektiği, endikasyon ve kontrendikasyonları, drog içeriği gibi bitki hakkında bilmemiz gereken bilgilerin tamamını sade bir metin ile kullanıcıya sunarak bilgi kirliği ve bu konuda yeterli bilgiye sahip olamama gibi sorunların önüne geçilebilir. Ek olarak bitkisel ilaç kullanımını etkileyecek yaş, kronik rahatsızlık, düzenli kullanılan ilaç gibi bilgilerin uygulama hafızasına kaydedildikten sonra bu bilgileri işlenerek bu bilgilerden hareketle bize kişiye özel tedavi şeması kullanıcılara verilebilir. Kontrol mekanizmaları ile de geri bildirim alınarak bitkisel tedavi hakkında dünya genelinde geniş bir veri havuzu elde edilmesi son derece mümkün kılınır. Bitkisel tedavide doğru bilgiye ulaşmak kadar doğru bitkiye ulaşmak da son derece önemli bir noktadır. Farklı bölgede ve farklı koşullarda yetişen, farklı mevsimlerde ve saatlerde toplanan drogların etken madde içeriğinde farklılıklar olması kaçınılmaz bir durumdur. Bu problem de bizim bitkisel tedavide toksik etki ya da tedavi edici özellikten yoksun olma gibi durumlarla karşı karşıya kalmamıza neden olmaktadır. Yapay Zeka destekli kapalı koşullarda tıbbi bitki üretimi ise bu konuda ne yapabiliriz sorusunun cevabını vermektedir. Birçok farklı alanda insan hayatına kolaylık katan Yapay Zeka, fitoterapi alanında da bize yol gösterecek ve yeni bakış açıları kazandıracaktır.

Saygılarımla;

Emirhan KARADENİZ

Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

Pharmaino Kurucusu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir